Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4182 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27412 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Büyükçekmece 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/01/2012NUMARASI: 2011/1010-2012/44Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına dair 5999 Sayılı Kanun'un 1. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. maddesinde; "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlar veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek sureti ile malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebi ile malik tarafından ilgili idarede tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır" düzenlemesine yer verilmiş, aynı maddenin son fıkrasında ise; "Bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebi ile idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği" belirtilmiştir. 29.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinde ise; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süre ile geçerli olmak üzere 04.11.1983 tarihli ve 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi hükmü, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el atma işlemlerine de uygulanır..." hükmüne yer verilmiştir. Belirtilen kanun maddeleri uyarınca sadece kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın tahsili için idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemeyecektir. Somut olayda, takip konusu ilamda kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat alacağına hükmedilmemiş olup, dayanak ilam 2981 ve 3194 Sayılı Yasalar uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu temin edilen ipotek bedellerinin artırımına ilişkindir. Bu nedenle yukarıda belirtilen hükümler uyarınca borçlu belediyenin mallarının haczinin mümkün olmadığı ileri sürülemez. Mahkemece, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca, haciz konulan borçluya ait banka hesaplarındaki paraların vergi, resim, harç niteliğinde olup olmadıkları banka hesap dökümleri ve belediyeye ait defter ve kayıtları bilirkişi marifeti ile incelenmek sureti ile tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken 5393 Sayılı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca bir araştırma yapılmaksızın şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.