MAHKEMESİ: KDZ.Ereğli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/05/2010NUMARASI: 2010/88-2010/277Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK’nun 149.maddesine göre icra takibinin asıl kredi borçlusu (lehine ipotek verilen) aleyhine açılması asıldır. Takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan o kişi hakkında da takip yapılması gerekir. Şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı vardır. Öte yandan TMK’nun 887.maddesi hükmüne göre, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değil ise, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır. Bu durumda asıl borçlu hakkında koşullarına uygun olarak takip başlatıldığından ipotek veren üçüncü kişiye MK’nun 887.maddesi gereğince ihtar tebliğ ettirilmesi, borç muaccel hale geldikten sonra adı geçen hakkında ayrı bir takip yapılması, daha sonra da bu takibin ilk takip ile birleştirilmesi konusunda alacaklı vekiline mehil verilmesi, bu istemlerin yerine getirilmemesi halinde takibin tümüyle iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda asıl borçlu şirket hakkında örnek 6 icra emri gönderilmiş olup, ipotek veren üçüncü kişi K. D. takibe dahil edilmemiştir. Mahkemece yukarıda yazılı ilkeler uyarınca işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.