MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/368-2013/1111Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;İİK'nun 6352 Sayılı Yasa ile değişik 68/son maddesinin ilk cümlesine göre, "İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir." Takip konusu asıl alacağa itiraz edilen hallerde, bunun eklentilerine de karşı çıkılması itirazın doğal sonucu olup, inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması zorunludur (HGK.nun 4.6.2003 tarih ve 2003115-404 E. - 2003/381 K.sayılı kararı). Mahkemece, itirazın kaldırılmasına hükmedilen ve reddedilen tüm alacak kalemleri üzerinden taraflar lehine %20 tazminata karar verilmiş olup, hükmün infazında tereddüte yol açacak şekilde, reddedilen asıl alacak miktarı belirtilmeksizin borçlular yararına tazminata hükmedilmesi isabetsizdir.2- Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Antalya 14. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7737 esas sayılı dosyasında takip, genel haciz yolu ile başlatılmış olup, borçlulara (7) örnek ödeme emrinin gönderildiği, borçluların borca itirazları üzerine alacaklı tarafça Antalya 4. İcra Mahkemesi’nin 2013/368 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın kaldırılmasının istendiği görülmektedir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (HGK'nun 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı, 23.10.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları).Somut olayda, mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmekle birlikte itirazın kaldırılmasına hükmedilen alacak miktarının ne kadarının asıl alacak, ne kadarının faiz ve fer’ilere ilişkin olduğu belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulduğu görülmüştür.Diğer taraftan İİK'nun 6352 Sayılı Yasa ile değişik 68/son maddesinin ilk cümlesine göre, "itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir." Takip konusu asıl alacağa itiraz edilen hallerde, bunun eklentilerine de karşı çıkılması itirazın doğal sonucu olup, inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması zorunludur (HGK.nun 4.6.2003 tarih ve 2003115-404 E. - 2003/381 K.sayılı kararı). Somut olayda, mahkemece, itirazın kaldırılmasına hükmedilen ve reddedilen tüm alacak kalemleri üzerinden taraflar lehine %20 tazminata karar verilmiştir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılmasına hükmedilen alacak miktarının ne kadarının asıl alacak, ne kadarının faiz ve fer’ilere ilişkin olduğu belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, itirazın kaldırılmasına karar verilen asıl alacak kısmı üzerinden alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken, takip çıkış toplamından itirazın kaldırılmasına karar verilen miktara göre tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.SONUÇ :Tarafların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.