Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4104 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1158 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/11/2006NUMARASI: 2006/215/264Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İcra mahkemeleri icra ve iflas süreci içinde ortaya çıkan sorunları çözümlemek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş bulunan özel mahkemelerdir. (Tanrıver Süha; ilamlı icra takibininin dayanakları ve icranın iadesi, Ankara/1996 Sh:54) İcra mahkemelerince verilen hükümler takip hukuku alanında genel mahkemelerce aksine bir karar verilmedikçe uygulanabilir. Somut olayda icra mahkemesince takibin iptali ile birlikte borçlu lehine İİK.nun 169/a-6 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Bu karar eda emrini içerdiğinden ilamlı icra yolu ile takibin konusunu oluşturulabilir. Nitekim, İİK.nun 169/a-6 son cümlesinde alacaklının genel mahkemelerde dava açması halinde hükmolunan tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehir olunacağı hükmü de anılan kararın ilamlı icraya konulabileceğini göstermektedir. İİK.nun 364/3.fıkrasına göre de icra mahkemesinin bu kararı kesinleşmeden takibe konabilir. Ne var ki, İİK.nun 169/a-6 maddesinin son cümlesine uygun olarak borçlunun menfi tespit davası açtığı belirlendiğinden inkar tazminatı bu dava sonuna kadar tehir olunmalıdır. Bu durumda İcra Mahkemesince takibin durdurulmasına karar vermek gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.