Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4103 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18281 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Ankara 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/04/2011NUMARASI: 2011/336-2011/431Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :HUMK'nun 443/4.maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler, kesinleşmedikçe icra edilemez. Somut olayda takip konusu ilamın incelenmesinde alacaklının, borçlu aleyhine ipoteğin fekki davası açtığı, mahkemesince istemin kabulü ile ipoteğin terkine ve alacaklının lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine karar verildiği ve kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. İpotek, ayni hak olduğundan, ipoteğin fekkine ilişkin açılan davanın da taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu durum karşısında taşınmazın ayni ihtilaflı olduğundan takip konusu ilamın infaza konulabilmesi için kesinleşmesi zorunludur. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir.İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. nun.5.10.2005 T. , 2005/12-534 E. 2005/554 K. )O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 20/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.