Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4022 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1490 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Ankara 9. İcra MahkemesiTARİHİ: 14/12/2006NUMARASI: 2006/664/1008Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı ve borçlu SS. A...... Konut Yapı Kooperatifine örnek 10 ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede İcra Mahkemesine yaptığı başvurusunda, kooperatifin temsil ve ilzamının çift imza ile olup tek imza ile borç altına sokulmayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği anlaşılmıştır. Takip dayanağı çekin keşide edildiği 18.05.2006 tarihi itibari ile keşideci kooperatifin temsil ve ilzamı, 02.03.2006 tarihli kooperatif genel kurul kararına göre S. D. , R. O. M. ve C. Y. ’dan herhangi ikisinin müşterek imzası ile mümkündür. Yine kooperatif ana sözleşmesinin 46.maddesinde de kooperatifin temsil ve ilzamının çift imza ile olacağı düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 4/8.maddesi uyarınca kooperatifin temsiline ilişkin hükümlerin ana sözleşmede bulunması zorunlu olup, ana sözleşmeyi değiştirme yetkisi de kooperatif genel kuruluna aittir ve aynı kanunun 42/1.maddesine göre genel kurul, ana sözleşmeyi değiştirmek yetkisini devir ve terk edemez.Somut olayda, kooperatif ana sözleşmesinin 46.maddesinde kooperatifin temsil ve ilzamının çift imza ile olacağı düzenlendiğine ve 02.03.2006 tarihli kooperatif genel kurul kararı ile de ana sözleşmenin bu hükmüne uygun olarak kooperatifin temsil ve ilzamının S. D. , R. O. M. ve C. Y. dan herhangi ikisinin müşterek imzası ile mümkün olduğu kararlaştırmak suretiyle kooperatifin temsil durumunda bir değişiklik yapılmadığına göre, kooperatif yönetim kurulunun ana sözleşmeyi değiştirir tarzda, tek imza ile temsile ilişkin 09.04.2004 tarihli kararının hukuki bir değeri yoktur. Kaldı ki anılan yönetim kurulu kararı 02.03.2006 tarihli kooperatif genel kurul kararından önceki tarihli olup, bu nedenle de uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Bu durumda, kooperatifin temsilinin çift imza ile mümkün olması ve takip dayanağı çekte ise S. D. ’ın tek imzasının bulunduğu ihtilafsız olması karşısında, kooperatif anılan çek nedeniyle sorumlu tutulamaz.O halde Mahkemece, borçlunun borca itirazının kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.