Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4016 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27479 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Küçükçekmece 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/07/2012NUMARASI: 2012/458-2012/556Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takibin tarafı olunmadığı ve bu şekilde borçlu sıfatını haiz olunmadığı halde kendisine ödeme emri tebliğ edildiğine ilişkin şikayet hak düşürücü süreye bağlı olmayıp şikayete konu işlem, kamu düzenine ve yasaya aykırılık oluşturması nedeni ile süresiz şikayete tabidir.Kendisine ödeme emri gönderilen P. İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, takip talebinde Y.P.isimli kişinin borçlu gösterildiğini, şirketin ise borçlu gösterilen Y.'ın adresi olarak yer aldığını ileri sürmüştür.Somut olayda takip talebinin ve ödeme emrinin incelenmesinde; alacaklı vekilinin Y. P. isimli kişi hakkında takipte bulunduğu görülmektedir. Şikayetçi şirket hakkında açıkça bir takip başlatılmamıştır. Zira takip talebinde ve ödeme emrinde, borçlular “1”, “2” ve “3” sıra numaraları ile gösterilmiş, şikayetçi P.....Ltd Şti'ne borçlu olarak sıra numarası verilmemiş, “1” numaralı borçlu olan Y. P.ın ismi yanında yer alan adres satırında yer verilmiştir. Bu hali ile şikayetçi P.. ...Ltd Şti. Hakkında açıkça bir takip yoktur. O halde, mahkemece takip talebinde ve ödeme emrinde hakkında takip başlatılmayan ancak ödeme emri gönderilen şikayetçi hakkında takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “Türk Milleti adına” ibaresinin ve "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.