Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3968 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18127 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Şarköy İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/03/2011NUMARASI: 2011/9-2011/22Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ipotek bedelinin icra dosyasına yatırıldığı ve alacaklı tarafından da tahsil edildiği halde ipoteğin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek ipoteğin fekki istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK.nun 153.maddesindeki şartların oluşmadığı, takip alacaklısının imtinasının olmadığı, bu prosedürün işletilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 153.maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu, icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya alacağı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi 15 gün içerisinde daireye gelerek parasını almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder" hükmü yer almaktadır. İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK. nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği), borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. MK. nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK. nun 1989/11-294E. – 1989/378K. ve 24/05/1989 tarihli kararında da yukarıda ki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İİK.nun 153.maddesi hükmüne göre, ipotek alacaklısının icra takibi yapmamış olması halinde ipotek konusu borç tamamen ödenirse anılan madde koşullarında ipoteğin fekki istenebilecektir. İpotek alacaklısının icra takibi yapması durumunda ise, takip konusu borç ve fer'ilerinin tamamen ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucu olduğundan, borçlunun icra müdürlüğünden, ipoteğin kaldırılması hususunda tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyebileceği tartışmasızdır. Somut olayda, alacaklının 20.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başladığı, 06/04/2007 tarihinde dosyaya 20.000,00 TL ödeme yapıldığı, alacaklı vekilinin, yatırılan 20.000,00 TL'nin bakiyesinin karşılıklı anlaşma gereğince 24.12.2010 tarihinde ödendiğini, bu nedenle takipten vazgeçtiklerini, takip nedeni ile taşınmaz üzerine konulmuş bulunan ipoteğin kaldırılmasını ve bu doğrultuda Şarköy Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce, İİK.nun 150/c satışa arz şerhinin kaldırılması için ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı gönderildiği, borçlu vekilinin, borcun ödenmesi nedeniyle 24/01/2011 tarihinde ipoteğin fekkinin tapuya bildirilmesi isteminin, icra müdürlüğünce ipoteğin alacaklı ve borçlu arasında tapuda yapılmış bir işlem olması nedeniyle, yine alacağını tahsil eden alacaklı tarafından kaldırılması gerektiğinden bahisle 25.01.2011 tarihinde reddedildiği görülmektedir.Yukarıda açıklandığı üzere, takip dayanağı üst sınır ipoteği olduğuna ve ipotek limitinin tamamı, hatta fazlasının ödendiği alacaklı vekilinin beyanından anlaşıldığına, diğer bir ifade ile, takip konusu borç tamamen ödendiğine göre, ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucudur. Kaldı ki, alacaklı vekili 24/12/2010 tarihli beyanında ipoteğin kaldırılması yönünde tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasını istemiş olup, ipoteğin kaldırılması hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.O halde mahkemece, yapılan açıklamalar doğrultusunda, icra müdürlüğünün, ipoteğin kaldırılması konusunda ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı gönderilmesi talebinin reddi yönündeki işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.