Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3933 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1420 - Esas Yıl 2008





ESAS NO: 2008/1420 KARAR NO: 2008/3933MAHKEMESİ: Karamürsel (İcra Hukuk) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/11/2007NUMARASI: 2006/25-2007/76Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;3095 Sayılı Yasanın temerrüt faizini düzenleyen 2.maddesinde; "bir miktar paranın ödenmemesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1.maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur." Takip dayanağı bonolarda vade tarihleri 12.01.2004, 29.01.2004,26.01.2004 olup bu tarihte TCMB.nin kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranları takip tarihine kadar değişen oranlarda işlemiş ve işleyecek (avans) faiz oranları hesap edilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken iskonto faiz oranları uygulanmak suretiyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi, kabule göre de ödeme emrinde hatalı istenen faiz miktarının düzeltilmesine karar vermekle yetinmek gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de doğru olmadığı gibi, işin esası incelenmeksizin inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.2- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yaptığı takipte borçlunun alacaklının yetkili hamil olmadığına ve diğer itirazlarına ilişkin inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken mahkemece borçlunun itirazları yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Taraf vekillerinin itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) ve (2) nolu bendlerde yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.