MAHKEMESİ: Tarsus İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/11/2012NUMARASI: 2012/144-2012/433Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İhale konusu taşınmaz maliki Suna Fidan, icra hukuk mahkemesi'ne başvurusunda, takip borçlusu U.Ç 'ya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, ilanın birer sureti, borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması hâlinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer. Bu işlemin yapılmamış veya usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshini gerektirir. Somut olayda, ihalenin feshini isteyen şikayetçiye satış ilanı 13.03.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Şikayetçi ise, takip borçlusuna satış ilanının tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini talep etmiştir. Oysa satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini, ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü diğer ihalenin fesih sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, takip borçlusu olan ve ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan U.Ç.satış ilanının tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297.maddesinin (1).fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.