MAHKEMESİ: Siirt İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/07/2010NUMARASI: 2010/23-2010/47Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu F. E. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular tarafından 01.03.2010 tarihinde, alacaklı tarafça takibe konu senet aslının icra kasasına ibraz edilmediği, ayrıca takip konusu senetteki yazı ve imzanın kendilerine ait olmadığını belirterek açılan imzaya itiraz ve şikayet davasında mahkemece 20.04.2010 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın HUMK.nun 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilip 3 ay geçtikten sonra 26.07.2010 tarihinde dava yenilenmediğinden HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; dosyada borçlu F.. E.'ye çıkarılan duruşma gününü bildiren tebligatın muhatabın adresten ayrıldığından bahisle bila tebliğ iade edildiği görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu iki konudan ibaret olup, birincisi icra memuru işlemini şikayet, diğeri ise imzaya itirazdır. Bu durumda mahkemece, imzaya itiraz yönünden dosyanın önce işlemden kaldırılıp daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün ise de, somut olayda, borçluların imzaya itiraza ilişkin olarak açılan dava dilekçesinde tebligata yarar adreslerini bildirmedikleri, mahkemece icra takip dosyasında yer alan adrese duruşma gün ve saatini bildirir davetiye gönderildiği görülmüştür. Muhatabın gelen tebligat tutanağına göre adresinden ayrıldığı belirtildiğinden ve bu adresi de itiraz eden borçlu usulüne uygun olarak bildirmediğinden Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesi uyarınca işlem yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken itiraz eden borçluya yapılan ve iade edilen tek tebligatla yetinilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca, şikayet niteliğindeki istem yönünden duruşma sürdürülüp bir karar verilmesi gerekirken, İİK.nun 18. maddesine aykırı şekilde dosyanın önce işlemden kaldırılıp daha sonra da açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu Fatih Ekinci'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.