Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3843 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 22531 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Ankara 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/04/2009NUMARASI: 2009/517-2009/528Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;TTK.nun 690.maddesinin göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken aynı kanunun 626. ve 642/2.maddeleri gereğince keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, kabul eden kimse (keşideci) hariç olmak üzere cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince icra mahkemesince alacaklının kambiyo hukuku mucibinde takip hakkının bulunup bulunmadığı re’sen araştırılmak zorundadır. Somut olayda takip talepnamesine protesto belgesi eklenmediği gibi, karar evrak üzerinden verildiğinden alacaklı tarafından yargılama sırasında da bu belge sunulamamıştır. O halde mahkemece duruşma açılarak öncelikle keşidecinin protesto edilip edilmediği araştırılmalı ve hamilin ciranta yönünden takip hakkı bulunup bulunmadığı yukarıdaki kurallara göre belirlenmelidir. 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;İİK.nun 50.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 9/2.maddesinin 1.cümlesine göre; davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak bu hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK.nun 9/2.maddesi 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 21.04.2009 tarihinde tebliğ edilip süresinde itiraz ettiği görülmektedir. Diğer borçlular İ.O.ve O. T. H. isimli şirkete ödeme emri ise itiraz tarihinden önce 12.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Başvuru tarihi itibariyle diğer borçlular yönünden takip kesinleşmiş ise de mahkemece ödeme emri tebliğ olunan adresin borçluların gerçek ikametgahı olup olmadığı da araştırılmaksızın İİK.nun 50.maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK.nun 9/2.maddesinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmadan da yetki itirazının reddi doğru değildir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının (2) nolu bentte yazılı nedenlerle ve alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının ise (1) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.