Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3840 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 23157 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/05/2010NUMARASI: 2010/177-2010/702Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlu vekilinin, 125.000,00-TL’nin takipten önce ödendiği halde tamamı üzerinden takibe geçildiğinden bahisle, alacağın 125.000,00-TL’lik kısmının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, alacaklı vekilinin de ödeme itirazını kabul ettiği, mahkemece, alacaklı tarafından, takibin anılan miktarından vazgeçildiği gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına ve şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 169/a-6.maddesi aynen; "Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir" yasal düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, mahkemece, her ne kadar, alacaklı vekilince takibin, 125.000,00 TL'lik kısmından vazgeçilmesi nedeniyle itirazın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ödenen miktar dikkate alınmaksızın senedin tamamı üzerinden takip yapılmasında alacaklının, ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir. O halde, mahkemece, borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle adı geçenin bu isteminin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.