MAHKEMESİ: Kocaeli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/07/2012NUMARASI: 2010/162-2012/366Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlu lehtar cirantanın mahkemeye başvurusu takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve bu düzeltmedeki paraf imzanın kendisine ait olmadığına yöneliktir. Borçlunun bu şikâyeti mahkemece kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.HMK.nın 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlunun söz konusu itirazları sabit olduğu takdirde; çekin TTK. 796. ve 808. maddelerinde (Eski TTK.nun 708. ve 720.) öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacak ve İİK.nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir.Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazlar bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise çekin keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşideciye ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmamış olup rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Açıklanan nedenlerle, çekte düzeltilen keşide tarihi üzerindeki "paraf" imzasının keşideci yerinde mevcut keşideci imzası ile mukayese edilerek aynı el ürünü olup olmadığı belirlenmeli, farklı olduğunun tespiti halinde senedin keşide tarihi tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edilmelidir.O halde mahkemece paraf imzasının keşideciye ait olup olmadığı usulünce saptanmadan imzanın lehtar cirantaya ait olmadığından bahisle keşide tarihinde tahrifat yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde (takibin iptali yönündeki) hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ :Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.