Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 380 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 23587 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine 13.04.2016 tarihinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine karşı, borçlu ... Tavukçuluk...Tic. ve San. Ltd. Şti.'nin, ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nde hakkında görülmekte olan iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.12.2015 tarihli ihtiyati tedbir kararına dayanarak takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu şirketin, istemine dayanak yaptığı ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/1211 Esas sayılı dosyasında ilgili mahkemece 02.12.2015 tarihli tensip tutanağının 8/b numaralı ara kararı ile “İİK’nın 179/b maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı öncesi veya sonrasında ...rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan veya devam eden icra takiplerinin durdurulmasına’’karar verildiği görülmektedir. HMK’nun 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” “Taleple bağlılık” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından takibin iptali isteminin, takibin durdurulması talebini de içerdiği gözetilerek talep sonucundan daha azı olan takibin durdurulmasına karar verilmelidir.Takip tarihinden önce verilen tedbir kararı içeriği göz önüne alındığında, borçlu aleyhine yeni takip yapılmasını engeller mahiyette bir hüküm ihtiva etmediği, asliye ticaret mahkemesince, borçlu şirket hakkındaki takiplerin durdurulmasına karar verilmiş olması nedeniyle anılan tedbir kararı uyarınca icra takibinin durması gerektiği kuşkusuzdur.O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetin kısmen kabulü ile borçlu şirket hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.