Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 372 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8662 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun faize itirazı sonucu takibin durdurulduğu ve alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117/1. maddesinde; “... bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, borçluya gönderilen ihtarname tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, tebliğ işleminin usulsüz olduğu sonucuna varılır ise borçlunun takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edileceği belirtildiği halde, mahkemece ihtarname tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın, borçlunun ihtarnamede belirtilen ödeme süresi bitiminde temerrüde düştüğü kabul edilerek hesaplanan faiz miktarı yönünden takibin devamına karar verildiği görülmüştür.O halde mahkemece, borçlunun takip tarihinden önce temerrüde düşüp düşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.