Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3715 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35638 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2013/368-2013/790 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Çeke dayalı kambiyo takibinde borçlu, takip dosyasında 6 ayı aşkın süre ile işlem yapılmadığı gerekçesiyle takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/630 Esas ve 20/04/2011 karar tarihli kararıyla iflas erteleme kararı verildiği, söz konusu kararın 23. Hukuk Dairesi'nin 2011/845 Esas ve 13/09/2011 tarihli kararıyla bozulduğu, karar düzeltme aşamasında karar düzeltme isteminin reddedilerek, kararın 30/04/2012 tarihinde kesinleştiği, mahkemenin, alacaklı tarafın bozma ilamından hangi tarihte haberdar olduğunun belli olmaması ve en son 04.03.2013 tarihinde işlem yaptığı ve bu tarihe göre 6 aylık zamanaşımı süresininin dolmadığından talebin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 71/2. maddesinde; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK.nun 33/a-1 maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu'nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve Türk Ticaret Kanunu'nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662.maddesi zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de, dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı ve davanın türü hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. İİK'nun 179/b maddesi uyarınca; iflasın ertelenmesine karar verilmesi üzerine, borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Somut olayda, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20.04.2011 tarih ve 2010/630 Esas, 2011/175 Karar sayılı ilamı ile borçlu şirketin iflasının 20.04.2011 tarihinden itibaren bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2011/845 Esas ve 13/09/2011 tarihli ilamıyla bozulduğu, karar düzeltme isteminin 30.4.2012 tarihli ilam ile reddedildiği görülmüştür. İİK 179/b maddesi uyarınca, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20.04.2011 tarih ve 2010/630 Esas, 2011/175 Karar sayılı kararı ile iflasın ertelenmesine dair verilen karar nedeniyle karar tarihi itibariyle hiçbir takip yapılamayacağından önceki başlamış takipler durur. Bu tarihten itibaren zamanaşımı süreleri işlemez. Ancak iflasın ertelenmesine dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2011/845 Esas ve 13/09/2011 tarihli ilamıyla bozulmasından sonra karar düzeltme isteminin reddi tarihi olan 30.04.2012 günü itibariyle bozma kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle borçlu şirketin iflasın ertelenmesi kararı ile başlayan zamanaşımı süresinin durması bu kararın kesinleşme tarihi olan 30.04.2012 günü sona ermiştir. Bozma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 6 aylık sürede alacaklı tarafından takibin devamını sağlayıcı nitelikte bir işlem yapılmadığından altı aylık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle borçlunun isteminin kabulü ile İİK'nun 71/2. ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.