Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3714 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19296 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/04/2009NUMARASI: 2008/882-2009/349Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra takibinin dayanağı olan Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.09.1999 tarih ve 1998/218 esas - 1999/654 karar sayılı ilamında; "Davanın kabulü ile Bursa .. Mah. . ada .. parsel numaralı taşınmaz malikleri davalılar tarafından davacıya ait aynı yerde eski parsel no:. yeni parsel no:.. olan taşınmaz üzerine davalıların yapmış olduğu karara ekli teknik bilirkişi Ş. U.. tarafından tanzim edilen krokide kırmızı ile boyalı A harfi ile gösterilen 1,67 m² yere davalıların yaptığı müdahalenin menine, bu yer üzerindeki tesisin kal'ine, karara krokinin eklenmesine" şeklindeki hüküm verildiği görülmektedir. HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K.sayılı kararı ve yine HGK.nun 2009/12-239 E. - 2009/268 K.sayılı kararında açıklandığı üzere; "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra müdürlüklerince ilamın hüküm kısmı dikkate alınarak kararların infazı gereklidir. İcra dairesi ilamların hüküm bölümünü aynen infaza görevlidir. Sınırlı yetkili icra mahkemesinin, hükümde yer almayan bir hususu yorum yolu ile ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı yoktur. Ayrıca icra mahmesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile de belirlenemez." Takip konusu ilamda açıkça vurgulandığı üzere, davalıya ait binanın yıkım sureti ile müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş olup, bu aşamadan sonra mahkemece hükmün değiştirilmesi, hüküm dışına çıkılması ve kararın infaz yeteneğinin bulunmaması mümkün değildir. Bu nedenlerle şikayetin reddi yerine yanlış gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.