Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3711 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28777 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, dosyanın imza incelemesi için ...na gönderildiği, adı geçen kurum tarafından düzenlenen 04.10.2014 tarihli raporda, imzanın ...'ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği, alacaklı vekilinin yeniden inceleme yapılması istemi üzerine mahkemece dosyanın ...’na gönderildiği, ...’nca; ....’ca incelemeye alınamayacağının bildirilmesi nedeniyle senet üzerinde imza incelemesinin yeniden .....ce yapıldığı, düzenlenen 22.03.2014 tarihli raporda, imzanın ...'ın eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği, alacaklı vekilinin bu defa imza incelemesinin ... ’nce yapılması talebinin, mahkemece kabul edilip, bununla ilgili olarak mahal mahkemesine talimat yazıldığı, ancak.... bünyesinde “grafoloji” bölümünün bulunmadığının belirtilmesi üzerine bilirkişi raporunun alınamadığı ve mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Alacaklı vekilinin 05.09.2014 tarihinde yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürerek rapora itiraz etmesi üzerine mahkemece itirazın kabulü ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğine göre, mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı da gözetilerek uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, kabule göre de İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.