Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 371 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 22989 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından, üst sınır(limit) ipoteği nedeniyle İİK. nun l50/ı maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir.Diğer taraftan, İİK.nun 150/ı maddesinde "Borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf ..." başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde "icra müdürünün aynı Kanunun 149. maddesi uyarınca işlem yapacağı" yazılıdır.Somut olayda; borçlu ...'ın doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı, 50.000,00 TL bedelle, birinci derecede limit (üst sın??r) ipoteği tesis olunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen maddedeki düzenleme banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmaları mümkün olmadığından, İİK'nun 150/ı maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklı tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılması mümkün değildir.Öte yandan İİK'nun 149. maddesinde; "İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" düzenlemesi mevcut olup, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerekmektedir. Somut olayda, ipotekli taşınmazın takipten evvel, 13.12.2007 tarihinde ipotekle yükümlü olarak 3.kişi ... tarafından satın alındığı, alacaklı tarafından asıl borçlu ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK'nun 149. maddesine göre, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan sebeplerle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.