MAHKEMESİ: Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/03/2011NUMARASI: 2009/1397-2011/254Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı H. H. Ö.. tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Takibe konu edilen çekte dava ve takip dışı M. B.. keşideci, borçlu H. O. Ç.. ise avalisttir. Mahkemece, keşideci imzasının keşideci M. B..'na ait olmadığı ve bu nedenle borçlu H. O. Ç.. yönünden de verilen avalin geçersiz olduğu gerekçesiyle, diğer borçlu ..B. S. ve T.. A.Ş. yönünden ise, şirket yetkilisi H, O. Ç..'in çek üzerinde tek imzasının olması ve bizzat kendisinin borçtan sorumlu olması, çekin şirketi temsilen imzalanmadığının anlaşılması karşısında şirketin borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle her iki borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. TTK'nun 730. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanun'un 614.maddesinin l.fıkrasına göre; "aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur." Aynı maddenin 2.fıkrasında ise; "aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi, aval verenin taahhüdü muteberdir" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda çekin şekil unsurlarını taşıdığı, çekteki keşideci imzasının keşideci M.. B.'na ait olmadığı, ancak çekin ön yüzündeki keşideci imzası dışındaki imzaya borçlu H. O. Ç.. tarafından karşı çıkılmadığı ve dolayısıyla imzanın bu borçluya ait olduğu anlaşılmıştır. Çek üzerinde avalist olarak borçlu H. O. Ç..'in tek imzasının olması, bu kişinin yetkilisi olduğu diğer borçlu ..B. S. Ve T. A.Ş.nin şirket kaşesinin çek üzerinde yer almaması karşısında, borçlu şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağı yönündeki mahkeme kararı yerindedir. Diğer yandan, muhatap veya keşidecinin imzaları müstesna olmak üzere, kambiyo senedinin ön yüzüne konan her imza aval şerhi sayılacağından ( TTK 613/son), dava konusu çekin ön yüzündeki keşideci borçlu imzası dışındaki diğer borçlu H. O. Ç.'e ait imza, TTK'nun 613/son maddesi hükmüne göre keşideci borçlu için verilmiş ve şekil bakımından asıl borca bağlı olmakla birlikte, TTK.nun 689.maddesi anlamında tamamen müstakil bir kambiyo taahhüdü olan aval niteliğindedir. Aval veren kimsenin temin ettiği borç, kambiyo senedi ile borçlanma ehliyeti olmayan bir kimse lehine veya uydurma bir kimse lehine ya da imzası tahrif edilmiş veya imzası kendisini ilzam etmeyen bir kimse lehine verilmiş avallerde olduğu gibi, şekle ait noksandan başka bir sebeple batıl olsa dahi, aval verenin taahhüdü, kambiyo taahhütlerindeki imzaların istiklali prensibine ilişkin TTK.nun 589.maddesi hükmünün tekrarı niteliğindeki TTK.nun 614/2 maddesi hükmüne göre muteberdir ( ... Pr. Dr. N. Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku ... Pr. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku 2.baskı SH. 394-414-465-811-812-834 Pr. Dr. Hayri Domaniç ... ). Bu durumda mahkemece dava konusu çek üzerindeki keşideci imzasının keşideci olarak görünen kişiye ait olmamasının, borçlu avalist H. O. Ç.'in sorumluluğunu etkilemediği gözetilerek, borçlu H. O. Ç. yönünden istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.