Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3630 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 23384 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Sultanbeyli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2008NUMARASI: 2007/211-2008/87Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte B.D.vekili ikametgahının Pendik olduğundan yetkiye ve alacaklı M.in bonoda alacaklı sıfatının olmadığını belirterek itiraz etmiştir. Mahkemece 18.12.2007 tarihli duruşmada takibe konu senette İstanbul mahkemelerinin yetkili gösterildiği gerekçesiyle yetkiye itirazı reddedilmiştir.İİK’nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK’un 9/2.maddesinin 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak bu hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK’un 9/2.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 22.08.2007 tarihinde tebliğ edilip süresinde 27.08.2007 tarihinde itiraz ettiği görülmektedir. Diğer borçlu S. S.’na ödeme emri ise itiraz tarihinden sonra 10.09.2007 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Başvuru tarihi itibariyle diğer borçlu yönünden takip kesinleşmemiş olup İİK.’nun 50.maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK’nun 9/2 maddesinin uygulama şartları oluşmamıştır. Ayrıca takip konusu senette yetkili yerin İstanbul İcra Müdürlüğü olarak kararlaştırıldığı, takip borçlularının ikisinin de adresinin Pendik olduğu göz önünde bulundurulduğunda Sultanbeyli’nin borçlular yönünden ne genel yetkili ne de özel yetkili yer olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yetkiye itirazın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle reddi ile işin esasının incelenmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.