Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 36218 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 20578 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Adana 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/04/2012NUMARASI: 2012/232-2012/288Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de,Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlular hakkında kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarına dayalı olarak genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edilmiş, İİK.nun 62/1.maddesi gereğince, borçlunun icra dairesine başvurarak, borca itirazı üzerine, icra müdürlüğünce 26.03.2012 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 01.11.2005 gün ve 25983 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 138/4.maddesi uyarınca "Fonun alacaklı olduğu ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz."Aynı Kanunun Geçici 13.maddesinde ise; "Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.S. dâhil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin kanunî temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dâhil bankalarınca uygulanır." hükmü yer almaktadır. Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere; 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 138/4.maddesi, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacakların tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerindeuygulananabilecektir. Somut olayda ise takibe konu kredi alacağının tarihi 21.11.2007 olup, Adana 3. Noterliğinin 24.11.2008 tarihihli 26742 yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı olarak takip yapıldığından, somut olayda anılan yasa hükmünün uygulanma imkanı yoktur. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.