Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3621 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 23593 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Seferihisar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/07/2010NUMARASI: 2010/55-2010/66Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili İİK.nun 134.maddesindeki koşullara uygun olarak yapılmadığından 854 ada 8 parsel yönünden de ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece süresinde satış bedelinin yatırılmaması nedeniyle, söz konusu taşınmazla ilgili ihalenin icra dairesince İİK.’nun 133.maddesine göre feshine karar verildiği, dolayısıyla bu parsel yönünden ihalenin feshi isteminin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; İİK.’nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olması, inceleme koşulları ve hukuki sonuçları farklı olan aynı kanunun 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemez. Bu nedenle anılan parsel yönünden işin esası incelenmeden hüküm kurulması isabetsizdir.Diğer taraftan borçlu vekilinin, takip dosyasına vekaletnamesini ibraz etmesine rağmen, bu tarihten sonraki tebligatların vekil yerine asile gönderilmesinin usulsüz olduğu yönündeki iddiasının da mahkemece, vekaletnamenin dosyaya sunulduğu sabit ise de, üzerindeki nota göre dosyadan fotokopi alabilmek amacıyla sunulduğu, öncesinde ve sonrasında işlem yapılmayıp dosyaya dilekçe sunulmadığı, buna ilişkin istemin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu gerekçesiyle reddedilmesi doğru değildir. Zira, HUMK.nun 62, Avukatlık Kanunu'nun 41. ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebliğin vekile yapılması yasal zorunluluktur.Somut olayda borçlu vekilinin, vekaletnamesini 19.01.2010 tarihinde harcını ödemek suretiyle takip dosyasına ibraz ettiği anlaşılmış olup, takip dosyasında ayrıca talepte bulunmaması vekile tebligat çıkartılmamasına gerekçe olamaz. Vekaletname ibrazından sonra borçlu adına çıkartılacak tebligatların vekiline yapılması yukarıda anılan yasa maddelerinin amir hükmü gereğidir. Bu nedenle borçlu vekili yerine asile çıkarılan satış ilanı tebliği usulsüz olup bu husus Dairemizin süregelen içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi nedenidir. O halde belirtilen nedenlerle mahkeme kararı bozulmalıdır. SOMUT: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair fesih nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.