Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3602 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26713 - Esas Yıl 2015





YYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Armağan Keskin Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi, icra mahkemesine verdiği dilekçede, tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin reddine ve şikayetçinin taşınmazdan tahliyesine karar verildiği görülmüştür.Dosyanın incelenmesinde; Kırıkkale 4. icra Müdürlüğünün 2011/2841 Esas sayılı dosyasından, Suluova İcra Müdürlüğünün 2012/139 Talimat sayılı icra dosyasına gönderilen talimat üzerine, talimat icra müdürlüğünce yapılan açık artırma sonucunda 33 Ada 18 parsel sayılı taşınmazın alacaklı İsmail Düzenli'ye ihale edildiği, borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, kararın 29.01.2013 tarihinde kesinleştiği, talimat icra müdürlüğü tarafından düzenlenen tahliye emrinin, 09.03.2015 tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 135/2.maddesi; "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre, alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise, "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcı, icra dairesine başvurarak üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir.Üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılması için yetkili icra dairesi, takibin yapıldığı asıl icra dairesidir. Satış istinabe yolu ile yapılmış olsa bile, İİK'nun 135. maddesindeki tescil ve tahliye için yetkili icra dairesi, istinabe olunan icra dairesi değil, istinabe eden (asıl icra takibinin yapıldığı) icra dairesidir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı- 2013 -2. Baskı, sh 679 vd .. ).O halde, İİK'nun 135. maddesi uyarınca tahliye emri çıkarılması, asıl icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine girmekte olup, talimat icra dairesince tahliye emri çıkarılamayacağından, mahkemece, bu hususun re'sen nazara alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.