MAHKEMESİ: Bakırköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/05/2011NUMARASI: 2010/1329-2011/524Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İlama dayalı olarak yapılan takipte borçlu şirket, ilamda hükmün müştereken ve müteselsilen verilmediğini, her iki davalı yönünden ayrı ayrı hüküm tesis edildiğini, bu nedenle ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmesi gerektiğini, ayrıca vekalet ücretinin de ikiye bölünüp istenmesi gerektiğinden bahisle şikayette bulunmuş, mahkemece, ilam gereği borçlunun 5073,52 TL asıl alacaktan tek başına sorumlu olduğu, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden ise müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, icra emrinde borçluların sorumluluklarının açıkça belirtildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İcra takibinin dayanağı olan Küçükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.07.2010 tarih ve 2007/681 E.2010/452 K.sayılı tazminata ilişkin kararının 1 no’lu bendinde “5.073,52 TL’nin... Sanayi Sitesi yönetiminden, 5.073,52 TL’nin davalı .... Hizmetleri Ltd.Şti.’den 01.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline” karar verilmiş, 2 no’lu bendinde, harçtan sorumluluğun müştereken ve müteselsilen olduğuna karar verilmiş, 3 no’lu bendinde de “Davacı yararına takdir olunan 1.217,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Sanayi Sitesi yönetiminden ve .... Hizmetleri Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmüştür. HGK. nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517E, 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere “ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra Mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez.”Takip konusu ilamda vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde mahkemece, vekalet ücretinin yukarıda açıklandığı üzere borçlulardan eşit olarak alınması şeklinde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.