MAHKEMESİ: Aydın 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/07/2009NUMARASI: 2008/359-2009/321Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 82/12.maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.Somut olayda; İcra dairesi tarafından yaptırılan kıymet takdiri sonucu bilirkişiler S.G.ve H. Ö. tarafından icra dosyasına sunulan 13.11.2008 tarihli raporda; dava konusu taşınmaz üzerinde 168 numaralı 77 m2 ev, 169 numaralı 72 m2 halen depo olarak kullanılan ev, 167 numaralı ev ve 20 m2 dam bulunduğu, taşınmazın toplam değerinin 80.000 YTL olduğu tesbit edilmiştir. Mahkemece yaptırılan keşif sonucu bilirkişi kurulunun verdiği ve hükme esas alınan 01.04.2009 havale tarihli raporda ise, taşınmaz üzerinde bulunan 35 yıllık 77 m2 miktarındaki evin bedeli tesbit edilmiş ve taşınmazların toplam değerinin 10.202 TL olduğu bildirilmiştir. Bu rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira hükme esas alınan raporda diğer (2) ev ve damın yer almadığı görülmektedir.Mahkemece yapılacak iş, raporlar arasındaki hem nitelik hem de nicelik olarak meydana gelen bu çelişki giderildikten sonra, borçlunun haline münasip evinin yukarıdaki kurallara göre belirlenmesi ve bunun değeri saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.