Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3537 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 21618 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: Bolu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/04/2009NUMARASI: 2009/77-2009/102Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu muris M.Z. adına kayıtlı mesken vasıflı bağımsız bölümün tapu kaydına haciz konulması üzerine, mirasçılar vekilinin, anılan taşınmazın deprem konutu olarak murise verildiğini ve 7269 sayılı yasa nedeniyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek, haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.Kural olarak borçlunun her türlü malı ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya İİK.nun 82/1. maddesi uyarınca özel kanununda açık hüküm bulunması zorunludur. Afet konutu olarak borçluya verilen taşınmazın haczedilemeyeceğine ilişkin 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlere Ve Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda ve başka bir kanunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre mahkemece bu gerekçe ile haczedilmezlik şikayetinin reddi doğrudur.Ancak HUMK.nun 76. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olup, İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan "Borçlunun haline münasip evi haczedilmez" hükmü uyarınca, başvurunun bu yönüyle meskeniyet iddiası olarak da değerlendirilmesi gerekmektedir.O halde, mahkemece, başvurunun aynı zamanda meskeniyet iddiası olduğu da gözönüne alınarak, İİK.nun 82/12. maddesine göre yöntemince inceleme yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.