Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3533 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17316 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Adana 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/03/2010NUMARASI: 2010/186-2010/203Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi üçüncü kişi, borçlunun satın aldığı mahcuz taşınmazdaki hisse için Adana Asliye Hukuk Mahkemesi’ne şufa davası açtığını, istemin kabulüne karar verildiğini bildirerek haczin kaldırılmasını istemiş, icra mahkemesince, haciz tarihinde taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu, şufa davasına ilişkin kararın hacizden sonra kesinleştiği konulan ihtiyati tedbirlerin cebri icrayı engellemediği, genel mahkemeye başvurularak haczin kaldırılmasının istenebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Somut olayda, taşınmazdaki hissenin borçlu E.. G.. tarafından satın alınması üzerine şikayetçinin Adana 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/451 esas sayılı dosyası ile 03.12.2007 tarihinde şüfa davası açtığı, mahkemece 10.4.2008 tarihinde istemin kabulü ile borçlu adına olan hissenin iptaline, şikayetçi adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 11.04.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından yapılan takipte ise, taşınmaza, önalım davasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra 11.07.2008 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür.Bu durumda mahkemece, haciz tarihinden önce şikayetçinin açtığı şufa (önalım) davasının kesinleştiği anlaşıldığından ve MK'nun 705/2.maddesine göre mülkiyet, mahkeme kararı ile şikayetçi adına geçtiğinden istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.