Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3513 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17096 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/04/2011NUMARASI : 2010/917-2011/435Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından borçluların bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; 2) Alacaklı Ö. A.. tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Takibe konu edilen 30.5.2008 tarihli çekin incelenmesinde; keşidecinin .....Ltd.Şti, lehtarın H... A.., birinci cirantanın D.. A... olduğu ve son cirantanın cirosu ile takip alacaklısı tarafından bankaya ibraz edildiği görülmektedir. TTK.nun 730.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı konunun 598 ve 702 maddelerinde "senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde selahiyetli hamil sayılacağı" belirtildiğinden takip alacaklısı Ö.. .. A yetkili hamildir. Şikayet konusu takip dosyasının incelenmesinde takibin 27.6.2008 tarihinde başlatıldığı, borçlu ....Ltd.Şti'ne örnek 10 ödeme emrinin 28.6.2008 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlulara ise herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir. Takibin devam eden aşamalarında üçüncü kişi H.. A.. tarafından takip alacaklısı Ö. A..'a karşı istirdat davası açılmış takip konusu çekle ilgili olarak Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 9.6.2010 tarih ve 2008/478 E 2010/367 K sayılı ilamı ile, "takip konusu çekin H.. A..'a aidiyeti ve teslimine, davacı H..'nin ciranta (borçlu) Mukadder D.. A..'ndan sonraki haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine" karar verilmiş bu karar gereğince üçüncü kişi H.. A.. alacaklı sıfatıyla takip işlemlerini sürdürmüştür. Borçlular 1.9.2010 tarihli şikayetlerinde; borçlu ....Ltd.Şti yönünden takibin kesinleşmesinden sonra takip alacaklısı Ö. A..'a dosya borcunun ödendiği, Asliye Ticaret Mahkemesi kararına dayanan üçüncü kişinin alacaklı sıfatıyla haciz işlemlerine devam ederek, takip konusu borcun üzerinde, mal varlıklarının haczedildiğinden bahisle takibin iptalini istemişlerdir. Kural olarak alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yoluna başvurabilmesi için, dayanak senette yetkili hamil olması gerekir. Somut olayda alacaklı Ö. N. A. 'ın bu sıfatı taşıdığı tartışmasızdır. İcra takibinin devamı esnasında, alacağın bir başkasına devredilmesi mümkündür. Alacaklının alacağını bir başkasına temlik etmesi halinde, yeni alacaklı borçluya karşı takibe kaldığı yerden devam edebilir. Temlikten önce, takip kesinleşmiş ise yeni alacaklı haciz talebinde bulunabilir, satış isteyebilir. Alacağın temliki, borçlunun hukuki durumunda bir değişiklik yaratmaz. Somut olayda ise istirdat kararına dayanan üçüncü kişi tarafından takip alacaklısı sıfatıyla takip işlemlerine devam edildiği görülmektedir. İstirdat ilamının alacaklısı, ilamı ayrı bir takip konusu yapabilir ise de mevcut kambiyo senetlerine özgü takipte anılan ilamla alacaklı sıfatıyla takibi sürdürmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle takip borçlularının takip alacaklısına yaptıklarını iddia ettikleri ödeme konusunda mahkemece gerekli incelemenin İİK.nun 71 veya İİK.nun 169/a maddesi koşullarında yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.