Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3512 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 23631 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/06/2010NUMARASI: 2010/619-2010/760Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlular aleyhine Adana İcra Dairesi'nde icra takibine geçmiştir. Borçlulardan ........ İnş. Mobilya....... San. Ve Tic. Ltd. Şti. süresinde Adana İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz etmiştir.Borçlunun ikametgahı Besni olup, takip dayanağı çekin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yer de Besni'dir. Çeke dayalı takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılması mümkündür. Bu durumda Adana İcra Müdürlüğü yetkisizdir.Öte yandan İİK'nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK'nun 9/2.maddesi 1.cümlesine göre davalı (borçlu) birden fazla ise dava (takip) bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde (icra dairesinde) açılabilir.Somut olayda borçlulardan ....San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin adresi (ikametgahı) Adana olarak gösterilmişse de, adı geçen bu borçlu adına ödeme emri çıkartılıp çıkartılmadığı belli olmadığından onun yönünden Adana İcra Dairesi'nin yetkisi kesinleşmemiştir. Bu durumda adı geçen icra dairesinin yetkisine itiraz eden borçlu şirket için bu icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğinden ve yukarıda belirtilen yasa hükmünün oluştuğundan söz edilemez. O halde, mahkemece itiraz eden borçlu yönünden yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının tefrik edilerek Besni İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, karar başlığında borçlu şirket yerine temsilcisinin ismine yer verilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.