Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3501 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17145 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Karamürsel (İcra Hukuk) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2011NUMARASI: 2010/96-2011/41Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir. Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir(HGK.nun 5.10.2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).Somut olayda takip konusu bonolarda keşideci şirket olup şirket kaşesi üzerinde bir imza ve bunun hemen altında (açıkta) ayrı bir imza bulunmaktadır. Borçlu şirketin mahkemeye başvurusu şirket kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait bulunmadığına yöneliktir. Dosyada mevcut 17.8.2005 tarih ve 6370 sayılı ticaret sicil gazetesinin incelenmesinde; senetlerin tanzim tarihi itibariyle S.. D..'nin borçlu şirketi münferiden temsile yetkili olduğu görülmektedir. Alacaklı vekilinin açık beyanına göre, bonolarda şirket kaşesinde bulunan imza, borçlu şirketin önceki temsilcisi R.. C..'e aittir. Yine şirket kaşesinin hemen altında yer alan imzaların şirketin münferit yetkilisi (dava dışı takip borçlusu) S.. D..ait olduğu hususu da tarafların beyanı ve dosya içindeki belgelerle sabittir. Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. Takip konusu bonolardaki keşideci borçlu şirket adına atılan imzanın borçlu şirket temsilcisine ait olmadığı tesbit edildiğine göre borçlu şirketin isteminin kabulü ile hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken aval sıfatıyla imzası bulunan şirket yetkilisinin sadece kendisini sorumlu tutan bu imzasının borçlu şirketi de bağladığı sonucunu doğuracak şekilde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.