MAHKEMESİ: İpsala İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/03/2011NUMARASI: 2011/3-2011/20Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı 1612 Sayılı .... Tarım Kredi Kooperatif'i tarafından 07.04.2005 tarih ve 0558/2005 numaralı Kredi Genel Sözleşmesine dayalı olarak borçlular hakkında ilamların icrası yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlu İ.. Ç.. vekilinin mahkemeye başvurusu, takip dayanağını oluşturan borç senedinde müvekkilinin kefalet sınırının gösterilmediği gerekçesiyle takibin iptaline yöneliktir. Mahkemece (dava dışı) borçlu M.. T.. tarafından açılan menfi tespit davası sonucu verilen karar da esas alınarak; takip dayanağı sözleşmede kefilin sorumluluk miktarı belirtilmediği gerekçesiyle ve BK'nun 484. maddesindeki miktar şartı gerçekleşmediğinden bahisle takibin iptaline karar verilmiştir.1581 Sayılı Kanunun 12.maddesi “kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK.nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir” açıklamasını getirmiştir. İİK.nun 38. maddesi ise “mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefalet numuneleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu nitelikte Tarım Kredi borç senedine dayanılması halinde ayrıca ilama gerek bulunmaksızın ilamlı icra yolundan yararlanılabilir. Ancak maddede açıkca söz konusu senetlerin köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından tasdiki halinde ilam niteliği kazanabileceği vurgulanmıştır. Şehir ve kasabalardaki mahalli muhtar ve ihtiyar kurulları tüzüğünün 4. maddesinde "mahalle muhtar ve ihtiyar kurulu bir muhtar ve dört üyeden kurulur..." denilmektedir. Borçlunun takip dayanağı sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yeraldığı tartışmasızdır ve hakkında ilamlı icra takibi başlatılmıştır.İİK'nun 33/1. maddesine göre, icra emri tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak takip konusu borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.Mahkemece takip dayanağı kredi borç sözleşmesinin yukarıda belirtilen unsurları taşıyıp taşımadığı yöntemince araştırılıp dayanak belgenin anılan yasa maddeleri koşullarında ilam mahiyetinde bir belge olup olmadığı öncelikle tespit edilmeli, ilam mahiyetinde belge olduğunun tespiti halinde ise, borçlunun şikayeti İİK'nun 33/1. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.