Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3479 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 22860 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ortaca İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/04/2010NUMARASI: 2010/30-2010/44Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İtiraz eden borçlu vekili, takip dayanağı senette tanzim yeri bulunmadığını ve takip dayanağı bonodaki imza ve adresin yazıldığı kısım ile rakam olarak yazılan bedelin 500 TL.lik bölümünün müvekkiline ait olduğunu, bunun dışındaki kısımların sonradan doldurulduğunu, 500 TL bedelin tahrifat sonucu 50.000 TL'sına dönüştürüldüğünü iddia ederek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece takip dayanağı bonoda tanzim yerinin olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 170/a-son maddesinde, her ne suretle olursa olsun borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş olursa, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı gerekçeleriyle takibin iptal edilemeyeceği hususu düzenlenmiş olup, bu husus HGK.nun 02.10.2002 tarih ve 12-624/771 sayılı kararı ile de benimsenmiş bulunmaktadır.Borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde, dayanak bonodaki imza inkar edilmediğine ve borçlunun, borcun 500 TL.lık bölümüne ilişkin kısmi kabulü bulunduğuna göre, anılan yasa hükmü gereğince, dayanak belgenin kambiyo vasfını taşımadığı gerekçe gösterilerek takibin iptaline karar verilemez. Mahkemece diğer itiraz nedeni olan tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.