Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3471 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 16872 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Tekirdağ 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/03/2011NUMARASI: 2010/320-2011/72Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Ödeme emri tebligatı borçlunun işyeri adresi olduğu anlaşılan Y. Mah. . Sok. No: .. Merkez ..adresine çıkartılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Borçlunun geçici olarak o yerde bulunmadığının tespiti halinde, tebligatın o yerde bulunan yukarıda sayılan kişilere yapılması gerekir. Tebligat Kanunu’nun 17. ve Tebligat Tüzüğü'nün 23.maddesi gereğince, ilgilinin o yerde geçici olarak bulunmadığı hususu tesbit edilerek, tebligat mazbatasına şerh edilmelidir. Bu şerh hususunun yerine getirilmemesi tebligatı usulsüz kılar. Somut olayda ödeme emri tebligatı mazbatasında, “daimi işçisi L.. Ü.. imzasına tebliğ edildi" şeklinde yazılmış ise de, borçlunun işyerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklama yoktur. Bu haliyle ödeme emri tebligatı usulsüzdür. Ödeme emri tebliğ işleminin yukarıda anlatılan şekilde usulsüz yapılmasından sonra aynı adrese çıkartılan kıymet taktir raporunun bila tebliğ iade edilmesi üzerine bundan sonraki tüm tebligatların (bu arada satış ilanı tebligatının da ) T.K 35. maddesi uyarınca aynı adreste yapıldığı görülmektedir.7201 sayılı Kanun'un 35/1. maddesine göre, tebligat yapılabilmesi için muhataba daha önce aynı adreste usulüne uygun olarak tebligat yapılması zorunludur. Adı geçenin bu adresini değiştirmesi halinde, yeni adresini tebligatı çıkaran mercie bildirmemesi ve ikinci tebligatın gerçekleşmeden geri çevrilrnesi halinde anılan maddenin uygulanması mümkündür. Somut olayda, şikayetçiye daha önce usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat yoktur. Bu nedenle kendisine 35. madde uygulanarak tebligat yapılamaz. Diğer yandan, tebligat yapılan adresin T.K 35/son maddesi kapsamındaki adreslerden olduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Bu nedenle olayda T.K'nun anılan maddesinin uygulanma olanağı da yoktur.İİK 'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının boçluya usulüne uygun tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin feshi nedeni olup, şikayetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.