MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/11/2009NUMARASI : 2009/514-2009/709Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 08.07.2010 tarih, 2010/16283-18265 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda; Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğü'nün 2007/11011 Esas sayılı dosyasından 06.07.2009 tarihinde satışı yapılan 214 ada, 11 parsele ait 30 nolu mesken vasıflı taşınmaz üzerinde, Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/60 Talimat sayılı dosyasından 27.02.2008 tarihli haciz şerhinin bulunduğu, şikayetçi ........Tic.Ltd.Şti.'nin anılan takip dosyasının alacaklısı olduğu görülmektedir. Bu durumda adı geçenin İİK'nun 134. maddesinde belirlenen "tapudaki ilgili" sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkı vardır. (HGK'nun 28.01.2004 tarih ve 12-2/36 sayılı kararı)Öte yandan anılan kişi, aynı Kanun'un 127. maddesi gereğince, satış ilanının bir suretinin tebliği gereken alakadarlardandır. Satış dosyasının incelenmesinde şikayetçinin takip dosyası olan Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/3 Esas sayılı dosyasından İİK'nun 100. maddesi gereğince borçlu vekilinin bildirilen adresinden farklı bir adrese çıkarılan satış ilanının, muhatabına tebliğ edilemeden döndüğü ve bundan sonra tebligat konusunda başka bir işlem yapılmadığı da görülmektedir.İİK'nun 127. maddesinin emredici hükmüne göre, satış ilanının, borçluya ve alacaklıya ve taşımazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan alakadarlarına tebliği şarttır. Bu emredici kuralın eksikliği başlı başına ihalenin feshi için yeterli nedendir. Çünkü bu usulsüzlük ihaleye talebi ve talibi arttırıcı yönde çalışmayı engelleyen bir durumdur.O halde, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişiye satış ilanı tebliğ edilmediği için ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken maddi yanılgı sonucu onandığı anlaşıldığından şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.07.2010 tarih ve 2010/16283-18265 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.