MAHKEMESİ: Şişli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/06/2010NUMARASI: 2010/898-2010/910Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TMSF vekili tarafından icra müdürlüğüne verilen 22.04.2009 tarihli dilekçe ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesinin 9. fıkrasına dayalı olarak alacaklı ...... A.Ş.'nin takip haklarının kanuni halefi sıfatıyla, takip dosyasında icra takip ve tahsil işlemlerine TMSF tarafından devam olunmasına karar verilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddedilmesi üzerine, memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmüştür.5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesinin 9. Fıkrasında; “…. Bu madde hükümlerine uygun olarak tasfiye olunan şirketlerin hâkim ortakları ve yöneticileri ile üçüncü şahıslar aleyhine açılan şahsi sorumluluk, iflas ve alacak davaları kanunî halef; ceza davaları kanunî müdahil sıfatıyla Fon tarafından devam ettirilir. " düzenlemesi yer almaktadır. Medeni Usul Hukuku müessesesi olan “dava”nın karşılığı, takip hukukunda “icra takibi” olmakla, madde de kullanılan “dava” ibaresinin, icra takiplerini de kapsadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, duruşma açılarak şikayetçi TMSF’ye delillerini sunma ve iddiasını isbatlama imkanı tanınması gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; TMSF vekili tarafından, alacaklı şirketin fon kurulu kararı uyarınca ticaret sicilinden terkin edildiğine ilişkin ticaret sicil memurluğu yazısı icra takip dosyasına sunulduğu halde mahkemece anılan belge değerlendirilmeden, yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru değildir.SONUÇ :Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.