Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3430 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 931 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: Şişli 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 16/10/2007NUMARASI: 2007/1093-2007/1346Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından takibe dayanak alınan İstanbul Asliye 1.Ticaret Mahkemesinin 2005/255 E. - 2007/12 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 5 nolu bendinde; "4.858.96.YTL. avukatlık ücretinin borçludan tahsiline ve alacaklıya verilmesine", aynı kararın 3 nolu bendinde; "2.739.80.YTL. karar harcının alacaklı M. K.dışındaki diğer davalılardan tahsiline ve Hazineye gelir kaydına" hükmedildiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 28/a maddesine göre; "karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez" aynı Kanunun 32.maddesinde ise; "yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı" öngörülmüştür. Harçlar Kanununun bu hükümleri doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirdiklerinden re'sen dikkate alınmaları zorunludur. Bu harç yatırılmadıkça Harçlar Kanununun 32.maddesi hükmünce icra işlemlerinin devamı mümkün değildir. (HGK.nun 9.4.1975 tarih ve 12-253 E. - 256 K. sayılı kararı)Somut olayda takip alacaklısı M.K.'nın hükmedilen 2.739.80.YTL. karar harcından sorumlu tutulmaması, yukarıda açıklanan Kanun maddelerindeki düzenlemelerdeki prosedürün uygulanmasını engellemez. Diğer bir anlatımla alacaklı sözü edilen bu karar harcını yatırarak ilamı alıp daha sonra harçtan sorumlu kişilerden tahsili yoluna gitmesi gerekmektedir. O halde, Mahkemece yukarıdaki ilkelere uygun biçimde alacaklıya süre verilmeli ve ilgili ilamdaki karar harcını yatırarak ve mahkemesinden alacağı ilamı icra takip dosyasına sunarak takibini sürdürme olanağı sağlanmalıdır. Bu hususun ikmalinden sonra borçlunun faize faiz şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. O halde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/02/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.