Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3374 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35219 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, kıymet taktirine itiraza ilişkin icra mahkemesinin ret kararının doğru olmadığını ve sair şikayet nedenlerini ileri sürürek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. " Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez.Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. İİK.nun 128/a-1. maddesi son cümlesinde ise ; '' Şikayet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikayet kesin olarak reddedilir...” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükmün uygulanabilmesi için borçlunun yatırması gereken miktarın mahkemece belirlenmiş olması gereklidir. Şikayetçi yasada yazılı olan ve gerekli masraf olarak ifade edilen miktar saptanmadan bu masrafı kendiliğinden belirleyip yatıramaz. Zira, hakimin emri olmadan vezneye paranın yatırılması mümkün değildir. Mahkeme heyetinin yasal yolluğunun belli olduğu düşünülse bile, kalan keşif gideri için ne miktar avans yatıracağını şikayetçi bilemez. 6100 Sayılı HMK.'nun ''Harç ve avans ödenmesi'' başlıklı 120.maddesinin gerekçesinde ''...her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşışılayacak tutarın avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına ..'' alındığı belirtilmiştir.Somut olayda; borçluların İcra Mahkemesinin 2013/4 E 2013/11 K sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, dilekçenin ibraz edildiği 08.12.2013 tarihinde 35,60 TL.'si harç olmak üzere toplam 205,60 TL. gider avansı yatırdığı, dilekçe üzerine itiraz edenlere yatırmaları gereken bakiye masraflarla ilgili not yazılmadığı gibi muhtıra çıkarılarak yatırılması gereken noksan keşif ve bilirkişi ücretini yatırmaları için mehil verilmeden İİK.'nun 128/a maddesi gerekçe gösterilerek masraf ve ücretler mahkeme veznesine 7 gün içinde yatırılmadığı gerekçesiyle itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür.Borçlular kıymet takdirine itiraz dilekçesini ibraz ederken 6100 Sayılı HMK.'nun 120.maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere keşif ve bilirkişi ücretini de karşılamak üzere avans yatırmıştır. Mahkemece HMK.'nun 115/2.maddesi gereğince noksan ücret ve masrafların miktarı da belirtilerek mahkeme veznesine yatırılması için kesin mehil verilmeden itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği kabul edilemez.O halde mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazların tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi , muhammen bedellerin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi talebinin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.