Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3325 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17912 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kocaeli 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/01/2011NUMARASI: 2010/616-2011/30Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 23/son maddesi gereğince, "(Taşınmaz) tabiri, gemi siciline kayıtlı olan gemilere de şamildir. Diğer gemiler bu kanun hükmünce taşınır sayılır". İpoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe konu edilen gemi, Türk Uluslararası Gemi Sicili'nin 832 sırasında kayıtlı ... isimli gemidir. İcra takibinin asıl borçlu aleyhine açılması asıldır. Ancak, takip sonunda üçüncü kişinin gemi siciline kayıtlı gemisinin paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, bu kişi hakkında da takip yapılması gerekir. Bu nedenle de sadece asıl borçlu ya da gemi siciline kayıtlı gemisini ipotek ettirmiş olan üçüncü kişi hakkında takip yapılamaz. Nitekim bu kural, İİK'nun 149/b maddesinde; "icra müdürü borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa birer ödeme emri gönderir" şeklinde düzenlenmiştir. Şu halde, gemi maliki üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında mecburi takip arkadaşlığı vardır. Mecburi takip arkadaşlığı nedeni ile takibin borçlulardan biri hakkında takip edilmeyerek diğeri hakkında yürütülmesi olanaksızdır. Bu hususun icra mahkemesince doğrudan gözönünde bulundurulması gerekir. Sicile kayıtlı gemisinin satılması için hakkında işlemler yapılan gemi maliki üçüncü kişinin bu konuda yasal yola başvurmasında hukuki yararı vardır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, asıl borçlu hakkında takip yapıldığı gözetilerek, ipotek veren yönünden Medeni Kanun'un 887. maddesine göre alacaklının tediye talebini kendisine ihbar edip borç muaccel hale geldikten sonra, adı geçen hakkında ayrıca icra takibi yapılması, daha sonra da bu dosya ile birleştirilmesi hususunda alacaklıya mehil verilmesi, bu işlemlerin yerine getirilmemesi halinde ise takibin tümü ile iptali gerekeceğinden, mahkemece anılan yönde işlem yapılması gerekirken, borçlu hakkında takip yapılmasının yasal olmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.