Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3281 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 23183 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : Mersin 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/06/2010NUMARASI : 2010/643-2010/611Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş , örnek 7 numaralı ödeme emri 30.10.2007 tarihinde tebliğ edilerek, hacizler tatbik edilmiştir. Borçlu borca itrazını 05.05.2010 tarihinde takip dosyasına bildirmiş, daha sonra 26.5.2010 tarihinde tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin icra mahkemesi kararını sunarak, takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.İcra dairesince, icra mahkemesi kararı kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması talebi reddedilmiştir.Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.05.2010 tarih ve 2010/515esas -501 sayılı kararı ile borçlunun şikayeti üzerine, ödeme emrinin borçluya 03.05.2010 tarihinde tebliğ edildiğinin tesbit edildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.İİK. nun 62/1. maddesi gereğince; takip şekline göre borçlu, tüm itiraz nedenlerini kendisine ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde “icra dairesine” bildirmek zorundadır. İİK ' nun 78. maddesi gereğince, ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itraz etmiş ise, itiraz kaldırıldıktan sonra alacaklı haciz konulmasını isteyebilir. İİK' nun 364. maddesi gereğince de, icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin şikayetler üzerine verdiği kararların ifası için kesinleşmesi gerekmez.Somut olayda borçlu ,ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğinin icra mahkemesince tesbit edildiği tarihe nazaran süresinde icra dairesine itrazını bildirmiştir. Bu durumda takip kesinleşmeden önce konulmuş hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. Borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin icra dairesince reddine ilişkin kararı, yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.