Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3279 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 23195 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Koçarlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/06/2010NUMARASI: 2010/16-2010/19Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK’nun 40/2.maddesi uyarınca; bir ilam hükmü icra edildikten sonra bozulup da aleyhinde icra yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesinleşen hükümle sabit olursa ayrıca bir karara gerek kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. İcranın iadesi yolu ile iade borçlusundan geri alınıp alacaklıya verilecek meblağ, iade alacaklısının icra dairesine ve icra dairesinin de iade borçlusuna ödemiş olduğu paradır.Para borcu içeren ilamların icrasını düzenleyen İİK’nun 32 ve sonraki maddelerine göre alacaklının anılan takip şeklini seçebilmesi için kendi lehine ödemeyi ifade eden ve likit bir miktarı gösteren ilama yada İİK’nun 38.maddesinde yazılı ilam niteliğindeki bir belgeye dayanarak takibe başlaması zorunludur.Somut olayda borçlunun, takip dosyasında fuzulen yaptığı ödemeyi, İİK’nun 40.maddesi gereğince, ödemenin yapıldığı dosya üzerinden talep etmesi yerine; alacaklı lehine tahsilat (eda) hükmü içermeyen ilama ve tahsilat makbuzuna (İİK’nun 38.maddesinde yazılı belgelerden olmayan) dayalı olarak ilamların icrası yoluyla ayrı bir takipte talep etmesi doğru olmayıp, yukarıda yazılı yasal düzenlemeler nazara alınarak, icra emrinin iptali yerine, yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.