Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 32400 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19292 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/06/2010NUMARASI: 2010/553-2010/5942912 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.’nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler.Şikayetçi adına çıkartılan satış ilanı tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılmış ise de, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi hükmünün sözkonusu tebliğ işleminde uygulanmadığı görülmektedir. Tüzüğün anılan maddesine göre, muhatabın adresinde neden bulunmadığı komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulmalı, tevziat saatinden sonra adrese gelindiğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelendirilmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Somut olayda, müştekiye çıkartılan tebligatta müştekinin tevziat saatlerinde konutta bulunmama sebebinin sorulup belirlenmediği gibi, tebligat tutanağına bu hususun şerh verilmediği, ayrıca haber verildiği belirtilen 13 nolu daire komşusunun adı ve soyadı yazılıp imzası alınmadığı gibi imzadan imtina etmişse imtina sebebi tebligata şerh edilmediğinden anılan tebligat bu haliyle usulsüzdür (Hukuk Genel Kurulu'nun 18.4.2001 tarih, 2001/6-386 esas, 2001/389 karar sayılı kararı). Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, taşınmaz malikine satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu nedenle istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.