Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3221 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26210 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/04/2012NUMARASI: 2011/1794-2012/689Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu Z.D'nin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlu Hamdi Baskıcıoğlu'nun temyiz itirazlarına gelince :Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçluların, zamanaşımına, borca ve faize itirazları yanında sair şikayetleri ile birlikte takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; “İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.”Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde Mahkemece duruşma açılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Borçlu Hamdi Baskıcıoğlu'nun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2. maddede yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.