Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3186 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32837 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, senedin kambiyo vasfı bulunmadığı ve teminat senedi olduğu iddiaları ile takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207. maddesinde; "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir" hükmü yer almaktadır. Buna göre mevcut olan çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bir başka anlatımla senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Onaylanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.Somut olayda takip dayanağı bononun rakam ile yazılı kısmında vade tarihi olarak “30.06.2013” yazıldığı, metin kısmında ise “30 Haziran 2013”tarihinin yazılı olduğu, rakam ile yazılı kısma ilişkin tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü ve söz konusu kısımda herhangi bir parafın bulunmadığı görülmektedir.Tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Yasanın 615. maddesine aykırı şekilde çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz.Tahrifat iddiasının incelenmesi ise HMK. nun 266. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hakim tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın tahrifatın olduğu ya da olmadığı sonucuna varılamaz. Bilirkişi raporuyla bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığının tespiti halinde, yazı ile belirtilen vade tarihi ile rakam olarak belirtilen vade tarihleri farklı olacağından ve dolayısıyla çift vadeli olarak düzenlenen bono kambiyo vasfını kaybedeceğinden, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali gerekecektir.O halde mahkemece, HMK. nun 266.maddesi uyarınca borçlunun tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.