Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3177 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26847 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2012NUMARASI : 2012/558-2012/677Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK.nun 688/6 maddesi uyarınca bonolarda tanzim edildiği gün ve yerin yazılması zorunludur. Yine aynı kanunun 690. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 615/3 maddesi gereğince bononun vade tarihinin " keşide gününden muayyen bir müddet sonraya" ait bulunması zorunludur. Aksi takdirde dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımaz. Bonoda vadenin TTK.nun 615 ve 616 maddelerine aykırı olarak düzenlenmesi ve vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde senet, bono vasfını yitirir. Bu kuralın tespitinde ve yukarıda yazılı hükümlerin uygulanmasında senedin tahrifattan önceki durumu geçerli kabul edilir. (HGK. 14.05.2003 tarih ve 2003/12-347 E. 2003/345 K. ) Somut olayda, takip dayanağı senedin vade tarihinde tahrifat yapıldığı çıplak gözle dahi görüldüğü gibi, mahkemece yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 16.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda da vade tarihinin başlangıçta 15.04.2010 olarak belirlendiği halde sonradan 15.04.2011 tarihine dönüştürüldüğünün belirlendiği anlaşılmaktadır. Yapılan bu düzeltmede keşidecinin onayı bulunmadığından geçerli kabul edilemez. Buna göre senedin vade tarihinin 15.04.2010 tarihi olduğunun kabulü gerekeceğinden ve bu tarih, 03.04.2011 olan tanzim tarihinden önceye ilişkin bulunduğundan anılan belge bu hali ile bono vasfında değildir.O halde mahkemece, takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken vade tarihindeki düzenlemenin tashihat olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.