Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3171 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17550 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Antalya 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/03/2011NUMARASI: 2010/1221-2011/237Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna 4822 Sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıklan kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşullan ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşullan gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasa'ya 21.02.2007 tarihli 5582 Sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; "Konut Finansmanı Sözleşmeleri" de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşullan, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyansının koşullan gibi hususlar özel olarak ve aynca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçlulan, diğer kredi borçlularından ayn tutmak, tüketicinin koşullannı iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK'nun 68/b maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır. Aksinin kabulü halinde tüketici kredilerinde de İİK'nun 68/b maddesi koşullannda takip yapılacak, özel yasada düzenlenen muacceliyet ve temerrüt koşulları tartışılmadan alacağın tahsili, gayrimenkulün satışı gerçekleşecek, tüketici, lehine getirilen yasa maddelerine rağmen diğer kredi borçluları ile aynı koşullarda icra takibine muhatap kılınarak mağdur edilecektir. Bu durumda alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktannın tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti, tüketici yasası koşullannda yargılama yapılmasını gerektirmektedir. O halde İİK'nun 68/b. maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağı yoktur. Somut olayda, "Konut Finansmanı Sözleşmesi" kapsamında alınan kredinin teminatını teşkil eden ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe geçilip borçluya İİK.nun 149/ b maddesi kapsamında ödeme emri gönderilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere alacağın varlığı ve miktan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı ve İİK'nun 68/b maddesinin bu takipte uygulanamayacağı nazara alınarak mahkemece, itirazın kaldınlması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.