Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31705 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32402 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Trabzon İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2014/119-2014/310Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; satış ilanının usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde ise; "Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkartılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda; borçlu S.. A.. adına çıkartılan satış ilanı tebligatının, muhatabın tevziat saatlerinde çarşıda olduğunu beyan eden komşunun imzası alınmadan ya da imzadan imtina ettiği mazbataya şerh verilmeden ve haber bırakılan komşunun adı ve soyadı da tesbit edilmeden yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, TK'nun 21/1 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddelerine aykırı olduğu görülmektedir.İİK'nun 127. maddesine göre; "İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur." Borçluya satış ilanı usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine göre bu durum, başlı başına ihalenin feshi nedenidir.O halde mahkemece açıklanan nedenlerle istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.