Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3169 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 22503 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Düziçi (İcra Hukuk) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/06/2010NUMARASI: 2009/29-2010/58Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlunun, dayanak senedin teminat olarak verildiğinden bahisle takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, iddia ispat edilemediğinden itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İ.İ.K.nun 169-a/1.maddesi gereğince, icra mahkemesinde, borçlu, borcunun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir.Somut olayda, alacaklının, 01/06/2010 tarihli duruşmada, “...ikinci yıl ise kira sözleşmesi karşılığında icra takibine koymuş olduğum senedi davacıdan boş olarak aldım, kirayı ödemeyerek kaçınca kira bedeli ve eve yapmış olduğu kiracıdan kaynaklanan masrafların toplamını senede yazıp, boş kısımlarını doldurarak takibe koydum...”şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Alacaklının, mahkeme huzurunda resmi olarak verilmiş ve imzası ile tasdik edilmiş bu kabul beyanına göre senedin, kira bedelinin dışında, kiracının verebileceği ilerde doğması muhtemel zarar düşünülerek tanzim edildiği anlaşılmakla senedin teminat senedi olduğunun kabulü gerekir.O halde, mahkemece, alacaklının, teminat senedi olduğuna ilişkin kabul beyanı dikkate alınarak, dayanak senedin, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadi unsurunu taşımaması ve dolayısıyla, bono vasfında olmaması nedeniyle İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.