Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 31438 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25050 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/07/2014NUMARASI : 2014/50-2014/484 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayet konusu aynı taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetine ilişkin olarak İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nce 20/10/2011 tarih ve 2011/724 Esas-2011/916 Karar sayılı ilamı ile davanın süre yönünden reddine karar verildiği ve ilamın kesinleştiği, aynı taraflar arasındaki bu ilamın kesin hüküm oluşturduğu ve davacının haczi 18.08.2011 tarihinde öğrendiği halde davasını 7 günlük süreden sonra açtığı gerekçesi ile şikayetinin kesin hüküm olması ve süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 31.08.2007 tarihinde, ikinci haczin 08.07.2010 tarihinde konulduğu, ikinci haciz işlemi sonrasında borçluya kıymet takdir raporunun 18.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra 18.03.2013 tarihinde taşınmaz üzerine yeniden haciz konduğu, bu son haciz işleminden sonra kıymet takdir raporunun borçluya 18.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Buna göre, borçlunun 23.09.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 18.03.2013 tarihli son haciz yönünden İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nce 20/10/2011 tarih ve 2011/724 Esas-2011/916 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ise 08.07.2010 tarihli hacze ilişkindir; bu nedenle 20.03.2013 tarihli sonraki haciz bakımından kesin hüküm oluşturmaz. Şu hale göre, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.